Konu: The Biggest Loser –
‘Kaybetmeye Değer’ - ve sonunda ‘Yeni Bir Hayat’! oldu.
OBEZİTE’ de YALAN RÜZGARLARI!
Hiçbir şeyi
değiştirmeden, yayınlamakta olduğumuz “The Biggest Loser Uyarı ve durum
tespiti” yazımız ile birlikte bir ‘ihtarname’ olarak
da daha anlamlı ve yoğun bir içerikle resmi şekilde ilgililere uyarıda
bulunmamıza rağmen, ‘kaybetmeye değer’
adlı program; bir manevra ile ‘yeni bir
hayat’ olarak, aynı içerikler ve yaklaşımlarla Star Tv’de yayına giriyor!
‘Yeni Bir Hayat’! Ne
kadar masum ve davetkâr; insana bir umut
fidanı eker gibi. Ta kalbinin orta
yerine! Hiç bir zaman kalıcı çözüm bulamayan kilolu ve obezlerin
özlemlerine hafif bir dokunup, onlarla
oyun oynar gibi. Zaafları bu ya, tüm
obezler dört elle sarılmaya kalkışıyor bu başlığa. Bataklığa saplanmış, gittikçe nefes almakta güçlük çeken
birilerine, şeytanın çiçekli kokulu bir dal uzatması gibi bir durum
bu!
Bu denli sinsice ve art niyetle.
Onlar
bataklıkta çırpınıp, bu yalan dala uzanmaya çalışırlarken, daha da batacaklar
ve birileri bunu televizyon programı
şeklinde ve soytarılıkla, tüm akılcı
çözüm girişimlerinin bir alternatifi olarak gösterme cüretine kalkışarak ve
de şaşaa ile TV’de reyting yakalamaya yönelecek.
Bu ve buna
benzer, insan odaklı, fakat hiçbir zaman saygın olamayacak kişiliksiz
yaklaşımlarla, bazen türkü yarışmaları,
bazen dans veya yetenek yarışmaları organize ederek, temeli biraz da
şaklabanlığa, başkalarını eğlendirmeye dayanan, kendince akıllı ama
insanlıkta daha pişmemiş kimselerle karşı karşıyayız.
Bunlar belli
alanlarda zaafları mevcut başkalarını, onlara
uyumlu TV programları tasarlayarak veya program kopyalayarak, onları para
kazanma yolunda tamamen bir araç görme prensibiyle, geçimini onların
sırtlarından kazanmaya alışmışlardır. Kendilerince belirleyici konumdadırlar,
cool (yani argosu xxx) davranmak onlara hava katar, bazen hiçbir etik anlayış
veya prensibe uymayacak içeriklerin de, üzerini biraz zamanla örterek, çözüme
ulaşacaklarını düşünürler.
Tıpkı ‘Kaybetmeye Değer’ sloganı ile TV’de çığlıklarla, obezlere ve
kilolulara hayatlarının (-son) fırsatını sunduklarının gürültüleri ile, aynı
değerlere sahip bir yayımcı TV kuruluşunun benimsediği pişkin yaklaşımları
gibi…
‘Kaybetmeye Değer’ yerine ‘Yeni Bir Hayat’ sloganları ile sunmaya
kalkıştıkları gibi, içerik düzeltmek yerine, sadece isim değiştirerek aynı podyumda boy gösteriyorlar.
‘Yeni Bir Hayat’ bizim
OMDER olarak şiddetle karşı çıktığımız, daha önce ‘Kaybetmeye Değer’ adı ile benimsetilmeğe çalışılan TV programının
kendisi.
Bizi; her türlü bilimsel verilerle, asla
tartışma konusu ettirmeyeceğimiz insani değerler prensipleriyle ve sadece
gerçekleri ortaya koyan girişimlerimizle hep karşılarında bulacaklar.
Yalanların,
manipülasyonların, hilelerin ve tasvir edebilecekleri her türlü gerçekleri veya
gerçek algıları çarpıtacak girişimlerin karşısında, fena şekilde bizi
bulacaklar.
Çünkü, ‘Kaybetmeye Değer’ yeni adıyla ‘Yeni bir Hayat’ orijinali ‘The Biggest Loser’ olan ve içler acısı
sıkıntıları insanlara yaşatıp, onları yüz üstü bırakacak, hiçbir anlamda
saygınlığı olmayan, gerçekleri çarpıtan ve bundan kendine sırf maddi bir yarar
uman Kişiliksiz Bir Program.
Amerikan
versiyonun da; sezon finalisti Kai Hibbard, çok açık
şekilde arka planda dönen tüm gerçekleri sözde konuşma yasaklarına rağmen artık
bu yalan dolana dur demek için detaylıca
şöyle anlatmıştır.
Kendisi 53 kg vermiş ve yarışma hemen
sonrası tam 40 kilosunu ve devamında
daha fazlasını alarak tüm hayatı alt üst olmuştur. Ve şu şekilde açıklamalarda bulunmuştur.
![]() |
The Biggest Loser Yeni Bir Hayat
|
“Programda
baskı altındasınız. Egzersizlerde
yaralanan çok kişi var. Beslenmenizi görmezden gelip, gösterideki
eğitmenleri dinlemek zorundasınız.
Canlı
yayında kilonuz farklı açıklanıyor. Ses çıkaramıyorsunuz. İnsanlar bana gelip
soruyor; “ ben neden senin gibi haftada
12 kilo veremiyorum” . Oysa bunu ben de başaramamışım. Programın çarpıtması. Sonuçta televizyon. Sonuçta ben oraya birilerine minnettar ve
birilerine ilham kaynağı olmaya gidiyorum.
Bu aldatmacada sorumluluk aldığım
için, bu aldatmacanın devamını
sağladığım için, kendimi suçluyorum.
Kilo
oranlarımız basına açıklandığında hep çarpıtma söz konusuydu. Tv’deki bir
haftayla, dış dünyadaki bir hafta aynı değil. Çoğunlukla o kilolar daha uzun zamanlarda veriliyor. yada bazen daha az. Ama bir hafta değil! Burada kilo kaybı
tamamen değerlendirme amaçlı. Unutulmamalı ki;
The Biggest Loser Tv için
gösterilen bir kilo kaybı kampı değildir; Bir
kilo kaybı kampı gibi görünmek için
yapılmış “ bir TV
gösterisidir.”
Bunu gerçekleştirebilmek için de yarışmacılara ağır baskı uyguladıkları
bir gerçektir. Nitekim ben bu programda; bazı spor hocalarından
bile daha iyi bildiğim doğrulardan, vazgeçmeye şartlandığımı söyleyebilirim.”
Hilbard; programı kilo konusunda
birkaç ciddi sorunla birlikte bıraktı. Diğer yarışmacılar gibi o da yarışmadaki
baskı ortamını ve sorumluluğu normal yaşantıda bulamadığı için kilo aldığını
savunuyor.
Hilbard’ın kocası çekim
sırasında onu ziyarete gittiğinde, onda kilonun da ötesinde farklı bir değişim
gördüğünü söylüyor. “Onun içindeki dönüşümü gördüm. Uçuk kaçık, farklı
gözüküyordu. Çok meşguldü ve sürekli spor salonuna gidiyordu. Asla uyumadı.
Özel düzenlenen şeylerle beslendi, bunlar asla normal insanların yediği şeyler
değildi.”
Hilbard diyorki; “benim Durumum asıl; sağlık
profesörü olan bazı aile bireylerimin, bazı sahnelere müdahale etmesiyle
kötüleşti.”
“Saçlarım bile dökülmeye başlamıştı...”
“İnsanlara ilham kaynağı olmak
güzel. Bunun için kendimle gurur duyuyorum ama The Biggest Loser’a minnettar
hissetmiyorum kendimi asla. Aksine bu programın bir parçası olup da devamını
sağladığım için insanları incittiğimi düşünüyorum.
Ben bu programa para kazanmak için başlamadım
aksine programla sözleşme yaparak kendi paramı riske attım.
Finalde kendimi öyle korkak
hissettim ki. Konuşamıyordum, gerçekleri söyleyemiyordum. Eğer bir
noktadan sonra biri gelip de bana gerçekleri sorsa anlatırdım. Şuan bunları
açıklamakla ailemi de maddi riske atmış oluyorum. Kendimi kötü hissediyorum. Birçok insan için zararlı olan bir programın
parçası oldum. Şimdi durumu daha iyiye çevirme sorumluluğu da benim...
Belki de biraz da finaldeki korkaklığımı hafızamdan silmek istiyorum.
Birçok yarışmacı arkadaşım benle aynı fikirde
olduklarını ama konuşmayacaklarını, konuşamayacaklarını söylediler.” Diyor…
Diğer
bir sezon Erik Chopin
![]() |
The Biggest Loser Yeni Bir Hayat
|
Eric Chopin Nbc kanalının sunduğu En çok kaybeden yarışmasının finalisti. Yarışmada en çok kiloyu o kaybetti ve bu
ünvanını da 8.sezonda kırmalarına kadar sürdürdü. Eric 8 ayda 214 ıbs
kaybetti yani yaklaşık olarak 97 kilo.
İlk başladığında 407 ıbs (186 kg) iken 193 ıbse kadar düşüp ( 87 kg)
oldu. Ama asıl facia o zaman başladı. Yarışma biter bitmez hızlı kilo almaya
başlayan ve kendini durduramayan Eric, verdiği tüm kiloları 1.5 yıl içindefazlası ile geri aldı. Yarışma sürecince yaşadıklarını imaladığı sözleşmeden
korkarak anlatamayan Eric bu yarışma ile zaten alt üst olan hayatını, daha da
içinden çıkılmaz bir şekilde derinleştirerek artık ölüme gün saymaktadır.
Erik Chopin aksine başka bir sezon birincisi olan Ryan Benson Yaşadıklarını çok içtenlikle şu şekilde
anlatmıştır.
Ryan benson biggest loser yarışmasının 1. sezonunun
finalisti;
Yarışmada 122 pounds (55 kg) kaybedip, yarışmadan
sonra ise ilk 5 günde 14 kg’sunu devamında 3 ayda 90 pounds (40 kg) geri aldı.
Sonrasında ise eski kilosunu bile arar oldu!
Nasıl mı? işte onun hikayesi;
“Showukazanırken o kadar yükseldim ki, birden aşağıya düştüm ve depresyonagirdim. Showdan önceki eski
alışkanlıklarıma geri döndüm. Yarışma da zirvedeyken ikizlerim dünyaya
geldi. O güzel yavrularım için ben de
hayatta olup, onlara gereken her türlü desteği yapmalıydım. bu da sağlıklı
olmakla mümkündü. bu yüzden realitiy show benim için bir eğlenceydi ama onu
kazanmak da çok istemiştim. Benim için
showu kazanmak, kilolarımdan kurtulmak demekti ve ben de bunu yaptım.
![]() |
The Biggest Loser Yeni Bir Hayat
|
Yarışmayı kazanmak o kadar çok istiyordum ki; final
tartımından önceki 10 gün boyunca tek damla yemek yemedim.. Temel
olarak suyun içine limon koyup, taze sıkılmış limon suyu, bitki şurubu ve acı biber tükettim. Yarışmanın
kuralı kilo kaybettiren ilaçları kullanmamaktı, ben de öyle yaptım. Sadece
kendimi aç bıraktım. Final'den
24 saat öncesine kadar yemeyi tamamen kestim, ne katı ne sıvı hiç bir şey. Sonra eski okul numaralarımdan olan güreşçilik
yaptım. Deri bir takım giyip, monoton
olarak günlerce koştum ve buhar- sauna odasında saatlerce, fazlaca kaldım. son 24
saat içinde tahminen 10-13 ıbs (4.5-5.5 kg) su kaybı yaşadım. Final tartımına kadar idrarımdan kan
gelmeye başlamıştı.
Show
bittikten sonraki 5 gün geçmişti ki; yaklaşık olarak 32 ıbs (14.5 kg) geri
almıştım. Yemekten dolayı deği,l
sadece vücut sistemimi geri normale çevirirken, çoğunlukla sıvı yerine koyarak.Böylece
5 günün içinde tekrar 240 ıbs (108 kg) olmuştum bile, bu delilik!
Sonuç
olarak, bunu burada söyleyen tek
benim ki; showdan almam gerekeni almadım,
yani alışkanlıklarımı ve hayat tarzımı değiştirmeyi kazanmadım. Bu bir şhow du
bizlerde reyting uğruna piyon gibi kullanıldık! Bu
yarışma benim tüm hayatımı mahvetti. Depresyona girdim ve sürekli kilo
alıyorum…”
Ryan
Benson gibi örnekleri
göremeyen ve bu tür show programlarında kalıcı zayıflayacağını veya kilo
verirse asla kilo almayacağını düşünen tüm kilolu obezler, mevcut
yaşadıkları travmaların çok dahafazlasını yaşayacaklarını asla unutmasınlar.
Üstelik bu örnekler sezon
birincileri olup, şartlanma şiddeti oldukça güçlü ve normalde kilosunu daha
uzun süre koruması beklenen kişilerdir!
Birde yarışmanın ortasında elenen ve hadi artık “sen işe yaramazın
tekisin” diye yarışmadan atılan-ayrılan obezlerin ruh halini şimdiden tasvir
etmek çok da zor değildir. Azıcık kişilik zafiyeti olan bireyler
İntiharı, değilse, diğerleri de kesin
şekilde çok büyük depresyonları
yaşayarak, kendilerini tamamen eve kapatan ve 300-500 lük insanlar grubuna dahil edenler.
Olacaklardır. Tüm bu gerçeklere rağmen bu gerçekleri şimdiden görememek ise
olsa olsa ahmaklıktır.
Unuttukları
şey, burada
insanların yeteneklerini değil, yaşama dair umutlarını ve
geleceğe bakışlarının yanında, ruhsal ve fiziksel sağlıklarını yarışma ve
eğlence konusu yapmaya kalkıştıklarıdır.
Bu anlamda
sunulan ‘Yeni Bir Hayat’ zafiyet ve
sıkıntılara gebe ‘yenibir hayat’tır!
OMDER-OBEZİTE İLE MÜCADELE
DERNEĞİ
KURUCU BAŞKANI
HALİL
KARGULU
Psikolog
- Tıbbı Antrenman ve Üstün Performans
Uzmanı
SEMİR
BERBER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder