Obez
ve morbid obezlerin, formatı kapsamında yarışma şeklinde ve içerisinde kazanan
veya kaybedenlerin olacağı, Amerika Menşei, Türkçeleştirilmiş hali ‘Kaybetmeğe Değer’ olarak
yayına gireceği açıklanan TV programı, kendine bir de slogan belirlemiş:
Bu şekilde
damardan girmek, kimsenin haddine değildir! Bilinçsizlikle değil, Yalanla...
Para’nın göründüğü yerde, insanın imanı
genleşiyor! Ama “bu kadarı fazla” değil mi?
diye düşünüyoruz. Yapımcıların,
gerçeklerden, gerçek hayatta yaşananlardan haberleri yoktu! Oysa onlara tümü bilimsel ve yaşanmış
verilere dayalı gerçekleri anlatmaya
çalıştık…
Hatta
bu güne kadar, hiçbir şeyden haberdar olmasalar ne yazar, artık gerçekleri
biliyorlar! Para kaç insanı feda etmeye değer? Bazılarımızın hayata gözlerini
açarken, genlerinden para hırsı mı fışkırıyordu?
Yayımcı
kuruluş, reyting ile yatıp, reyting ile
kalkıyor, ‘ne kadar kan, o kadar şehvet’! Sizlerde
hiç Allah korkusu yok mudur? İnsanı
temel alan, çağdaş, medeni ve sosyal sorumluluk hisleriniz hiç mi işlenmedi?
Toplumun hissiyatına neden bu kadar uzak kalıp, sırf kendinize bu denli yakın
kalabiliyorsunuz!
Duygusal
olgunluk nasıl bir davranış biçimini gerektirir bilir misiniz?
Türkiye
Halkı’nın 53 milyonuna yakın insanı bu programdan medet umarken, duygusal dışa
yansıtılamayan o kadar acılar varken; hiç mi yüreğiniz acımaz, hiç mi insan olabilme erdemi sizi cezp
etmez?
2010
yılı ortalarında, ‘Biggest Loser-Amerika’ da yarışmayı kazanan son kişi de
dahil, bir çok katılımcı, programın tehlikeli olduğu üzerine, konuşma yasağına
karşın, görüş belirtmişler!
![]() |
The Biggest Loser Türkiye- Bu
Yarışma Öldürüyor
|
Geçen
sezonun Birincisi Ryan Benson
“10 haftada verdiği 55 kg.’nun 14 kilosunu yarışma bitiminden sadece 5 gün
sonra geri aldığını ve kısa süre içinde verdiği kilolarının 40’ını geri
aldığını ve yarışmanın hemen sonrası depresyona girerek eski ‘yemek yeme’
alışkanlığına fazlası ile sarılarak, duygusal sarsıntılar yaşadığını” belirtmiş
ve kendine saygısını kaybetmiştir.
Bu
yarışmanın HERŞEYE DEĞER değil, HiÇBiR
ŞEYE DEĞMEYECEĞiNi hatta çok daha fazlasını kaybettirdiğini
açıklamıştır. Yarışma sonrası hayatı mahvolmuştur.
Tıpkı
başka bir sezon kazananı bayan yarışmacı Kai
gibi…
![]() |
The Biggest Loser Türkiye- Bu
Yarışma Öldürüyor
|
Kai Hibbard yarışma sürecinde 53 kg. zayıflarken, kilolarını
verdiği süreden 3 kat daha hızlı şekilde, 31 kiloyu çoktan aldığını beyan
etmiştir…
Ayrıca;
yarışmada elenen ve tüm umudunu kaybederek intihara sürüklenenleri kimse tasvir
edememekte ve ön planda tutmamaktadır… Asıl
tehlike ‘kazananların geri alacağı’ aşikar kilolarda değil,
kaybedenlerin (elenenlerin) yaşayacağı, ruhsal, psikolojik ve fizyolojik
travmalardır.
İstisnasız tüm yarışmacılar; Yarışmalar sonrasında, kişilik olarak zayıf,
zihinsel karışık veya psikolojik kaynaklı yeme bozuklukları ve benzeri
sıkıntılar yaşamışlardır. Bu durum kolay geçecek gibi de değildir… Hatta
olumsuz sonuçlar kişisel göreceli donanımlara göre kıyaslandığında, etkileri
hiç geçmeyecek!
‘Bu yarışmada hiç kimse Kaybetmeyecek’
sloganı programın bizzat yapımcıları tarafından, ‘Bu yarışmada Kazanan kimse olmayacak’
şeklinde derhal değiştirilip, bir özür
metni ile kendilerine aktardığımız
gerçekleri anlatan yaklaşım olgunluğunu
gösterebilmeliler.
Bu
şekilde davranarak, yapımcılar belki bu gün itibariyle vicdanlarındaki yükü yok
edemeseler de, azaltabilme şansına hala yayın öncesinde, yayına kısa bir süre
kalsa da hala sahipler!
Görevi
yapımcılık olan kimseler, toplumsal gelişime, medeni yaşama katkı sağlayabilme
hedeflerini benimsemelidirler, maddi hırslar ve ellerine geçirebildikleri
araçlarla yaptırım veya güç elde etme zayıflığından kendilerini uzak tutmalılar.
‘Duygusal olgun’ olarak
davranabilmeliler!
Keza
yayımcı kuruluşlar da; toplumun sağlıklı gelişimine destek verebilecek çok
hassas bir misyon üstlenmeli, toplumun üçte ikisini aşan çok yüksek bir oranda
ki nüfusu direkt ilgilendiren bir konuda, kendi inisiyatifleriyle kolay olanı
değil, en doğru yolu seçme erdemini göstermekte ikilem yaşamamalılar.
Bu yolda varlığını, yüreğini ortaya
koyarak, büyük çabalarla gerçeklere ulaşmış, keşifler yaparak uluslar arası
öncülük üstlenen insanlara, kendi sorumlulukları, misyonları ve
vizyonları çerçevesinde destek vermek şerefini kendilerine nail
görmelidirler. Bizim konuya bakışımız bu yöndedir.
Evet,
ana başlıkta vurgulandığı gibi gerçekten ‘kaybetmeye değer’… Obez ve
morbid obezlerin zaten anlaşılamayan ve aşağılanan ama hep direnen, tüketilmeye
açık umutlarına son darbeyi vurmayı da ‘siz’ üstlenin… ‘Kaybedecekleri ne kalmış ki zaten’
deyin, içlerinde insan olma filizi şeklinde hapsolmuş, ezilmeye açık bu
nadide değeri de hedef alın, varsa geri kalan şeyleri de…
Evet,
Sizin gözünüzde onlar, Sizin amaçlarınıza araç olacak yolda, gerçekten her
şeylerini ‘kaybetmelerine değerler!’
Bu program içinde yer alan herkes ‘KAYBEDECEK’tir! Kazanan kimse olmayacaktır.
Bu anlamda “KAYBETMEYE DEĞER Mİ?” Bir kez daha düşünmelidir.
Saygılarımızla.
OMDER-OBEZİTE İLE MÜCADELE
DERNEĞİ
KURUCU BAŞKANI
HALİL KARGULU
Psikolog - Tıbbı Antrenman ve Üstün Performans Uzmanı
SEMİR BERBER
Bu yazı The Biggest Loser Türkiye, diğer adı Yeni Bir Hayat olan programa uyarı
niteliğindedir. Yarın sizi hayallerinize kavuşturup, öbürgün yüzüstü bırakarak
ölümcül travmalara yol açabilecek böyle zararlı bir programın reklamlarına
itibar etmeyiniz. Bırakın da geleceğiniz medyanın değil sizin elinizde olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder