31 Aralık 2012 Pazartesi

YENİ NESİL WEB TABANLI "BUTİK" ZAYIFLAMA SİSTEMİ ZAYIFLAMA OKULU = KALICI KİLO

zayıflayanların başarı yorumları
bakın kaç kilo verdi         















Kilobekçiliği bence mükemmel bir sistem daha öncede belirttiğim gibi insanlar hayatlarında hayat koçları diye adlandırılabilecek kişilere ihtiyaç duyarlar.
Telkinler verecek ne bileyim empati kurup yardımcı olacak.. Kilobekçiliği de bunun da ötesinde yüksek sabır isteyen bir iş. Ben öğretmen olarak çocuklarla uğraşamazken sizler yetişkinlerle ve yetişkin kaprisleriyle uğraşıp zihinlerindeki yanlışları düzeltmeye çalışıyorsunuz ki bireyler yanlışların düzeltilmesinde bir hayli ketumken... Bu sistem kendimi zehirlediğimin ve gereksiz yere kendime zarar verdiğimi açık olarak gösterdi. Hayatın merkezinde bir birey olan ben varım ve hiç kimse benden bedenimden değerli değil. Bunu gördüm. Hayat bir sınav ya da bir tiyatro sahnesi ve ben bu oyunda payıma düşeni artık en iyi şekilde oynayacağım Hayat istemekten ibaret istediğin kadar hissettiğin kadar varsın... önceden bir paletim vardı üzerinde renk renk boyalarım vardı fakat ben onları kullanmaktan korkuyordum onlarda öylece sararıp küfleniyordu sonra güneş doğdu paletimin üzerindeki tüm siyahlıkları atıp boyadım güneşimle gökyüzümü en güzel renklere .... Sevgili güneş teşekkür ederim sabrın için... Hep sevgiyle kalın
                                                                       Canan K.

13 Aralık 2012 Perşembe

DOĞUM SONRASI NASIL ZAYIFLADIM,BAHAR'IN ZAYIFLAMA ÖYKÜSÜ- 1 HAFTADA 5 KİLO


http://www.vucudunsifresi.com

en hızlı zayıflama yöntemi
Ruhsal ve bedensel arınmayı sağlayarak sağlıklı yaşam kalitesini ve süresini arttıran HK Performans Zayıflama Akademisi üyelerimize teşekkürler.

Umarız bu bilinçlenme ve aydınlanma yolu bu konudan muzdarip farklı kişilerinde aydınlanmasına vesile olur. Zayıflama bir bedensel değişim değildir. Gerçeklere göre kalıcı kilo verme hayatı şekillendirmektir.

Hızlı ve sağlıklı Kilo vermek ve kalıcı zayıflamak için tek ve istisnasız yolu, “HK performans” kurumsal sunumlarında bulunan eğitim odaklı ZİHİNSEL ve BEDENSEL DEĞİŞİM programlarıdır.
Hiçbir ilaç ve kimyasal maddeye bağlı kalmadan zayıflama imkanı sunan HK Performans Zayıflama Kampı‘nı inceleyiniz.

Aksini düşünenler, ZAMAN İÇİNDE yaşadıkça; para, zaman ve umutlarını kaybettikçe, HK Performans kurumsal çözümlerin farkını daha iyi anlayacaktır.

Mucizeyi dışarıda arayanlar, her zaman hüsrana uğrayacaklardır! Kendi mucizeniz yaratmak için GELİŞEREK DEĞİŞİM eğitimleri ile Kalıcı ve Sağlıklı zayıflama programlarına katılabilirsiniz. Kendinizi geliştirerek kimseye muhtaç kalmadan karanlık yolunuzu kendiniz aydınlatabilirsiniz.

Aklını kullanan insanlar değişim için doğru yolu gördüğünde hiç tereddüt etmezler… Zihinsel kölelik düzeninde gerçeği görmüş olmasına rağmen, içinde pek çok kuşku-şüphe ve korku barındıranlar arınmaya, değişmeye en çok ihtiyacı olan kişilerdir.

Sağlıklı zayıflama, kalıcı kilo vermek için gerçeği öğrendikten sonra zaman kaybetmek, size her gün daha çok acı verecektir.

HK Performans Eğitim Danışmanlık
http://www.vucudunsifresi.com

12 Aralık 2012 Çarşamba

ZAYIFLAYAMAYANLAR BU YAZIYI MUTLAKA OKUYUN,NASIL BESLENMELİYİZ?

Nasıl da hızla akıyor zaman…
Geçmişte bu tarz başlıklarla bir fikri yazıya dökmeye kalkışmak pek mümkün olamazdı.
Bizlere gıda diye dayatılan, zararlarının ötesinde besin değeri olmayan ve fizyolojik olmasından ziyade psikolojik olarak kalıcı ve artan olumsuz etkiler içeren yapay damak tatları besin terörü ile bedenlere virüs yaymaktadır!
Kendisine ve çevresine zarar verme üzerine kurulu bir saat düzeninde çalışan insanoğlu, en azından bu konuda istikrarlı olduğu için, bizleri derinden etkileyecek bir bombanın fünyesini çekiverdi…
Kesin haklı ve alternatifsiz sebeplerle…
Bomba’nın özelliği ise, tahrip edici değil toparlayıcı, onarıcı ve üstün düzeyde performansa zemin hazırlaması.
Formülü;
Uzay Tıbbı kaynaklı, yani Ortho Moleküler Tıp ve Mikro Beslenme stratejileri kapsamlı, üstün vizyonlarla şekillendirilmiş, bireysel altyapıya yönelik beslenme, ‘amaca özel’leştirilmektedir!
Aşamalı olarak geçiş yapabileceğimiz bir düzen artık kaçınılmazdır! Hedef; Yeni Çağda, ‘Yeni Nesil Beslenme Stratejileridir’!
Evet, artık kesinlikle hemfikiriz ki, beslenme niyetine standart besin içerikleri tamamen out! Yani; bildiğimiz sofra kurup yemek yemek, beslenmek için geçerli bir yöntem değil artık. Sofralarımıza gelen gıdalara sığınarak sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturabilme şansı ve olanağı düzeltilemeyecek düzeyde tüketilmiştir!
İnsanların kısa vadeli çıkarları ve bireysel hırslarla bütünleşmiş güç merakları, kitlesel tüketim manevraları ile bütünleşince, tahrip gücü olabildiğince derin, çevre ve insan için süreç içinde kâbusla sonuçların ortaya çıkması kaçınılmaz hale geliyor.
Çevrenize her gün baktığınız gözle değil de seçici ve özellikle daha bilinçle baktığınızda, insanların şeklini daha değişmiş bulacaksınız! Daha hantal, daha yağlı ve agresif veya depresif ve pasif…
Gözlerde bir çaresizlik ve yorgunluk, anlaşılmazlığın perdelenmiş hüzünlü izleri…
Görebilene;
Önce 300’lükler, nefesi yeterse de yakında 500’lükler… Yani; yarı insan nesil bilinçle üretiliyor!
Soluduğu havayı bile açlıkla ve bencillikle bir an önce tüketmek isteyen manik birilerinin yanı başında, tam tersi nefes almaya mecali kalmamış depresif, farklı kutuplardaki insanların neden çoğaldığını hiç mi merak etmiyoruz?
Her şey alıştıra alıştıra benimsetildiği ve gerçekler hiçbir zaman tüm açıklığıyla yansıtılmadığı için, burada garipsenecek bir konu algılanmamakta; içimizdeki buzdağını yerle bir edecek bombanın fitilleri habire ateşlenmektedir…
GARANTİ ZAYIFLAMA YÖNTEMİ
Bu yüzdendir ki; standardize edilmiş, bilimsel ve tüketim ekonomisi taraflı ‘doğru beslenme’ yaklaşımları, manipulasyonlara uğramış besin kaynakları, artık bir ölçü olarak alınmamalıdır.
Bireyin her türlü sağlık profiline uyumlu içerik ve oransal miktarları öncelikli; Ortomoleküler belirleyici mikro besinler ile hedefe uyumlu yaşam tarzını da benimseyerek HK Performans olarak ilan ettiğimiz ‘Yeni Çağ’da Yeni Nesil Beslenme Stratejileri’nin tek alternatif olarak sunulması kaçınılmazdır.
Bu tarz bir bilinçle, seçimlerimiz sonucunda, daha kaliteli ve uzun ömürlü, sağlıklı ve zinde bir yaşamı;  yani, 105’inde 55 veya 55’inde 25 yaşın güzelliklerini yaşayabilmek üzere donanımlı ve fiziksel, ruhsal, sosyal doyuma ulaşma potansiyeli yoğun insan neslini hedefliyoruz!
Doğal olduğunu düşündüğümüz şeyleri ancak damak tadı olarak tadımlık ve keyif için, aralıklarla alsak da, beslenme amaçlı tüketemeyiz. Bu tarz yaklaşımların sırf nostaljik sebeplerle ve romantik bilinçle olması muhtemeldir artık!
Ortomoleküler prensiplerle, Mikro Beslenme dışında ekstra beslenmeye aslında artık gerek de yoktur! Algılanmasında ve yaşamlarımıza entegre edilmesinde geç kalınmış bu gerçeği, ne denli çabuk sindirir ve hayata geçirebilirsek; kendimize, milletimize, varlığımıza ve yaratılışımıza sadakat ile en makbul görevlerden birini layıkıyla yerine getirmiş olacağız.
TURBOMEND NEDEN BUTİK ÜRETİLİYOR?
‘Turbomend her şeydir!’
Bu slogan ile pek iddialı çıkışın temeli, Mikro Beslenme kavramının kişiselleştirilmesi yönünde ele alınarak, ‘BUTİK’ üretime başlama kararına dayanıyor. İdeal kiloda sağlıklı kaliteli yaşam ve Kalıcı hızlı Zayıflama alanında bu tarzda üretim, Dünya’da ilk kez ‘HK Performans’ tarafından geliştirilerek yeni yıl başından itibaren doğrudan yaşamımıza girmesi için yoğun çalışmalar yapılmakta!
Düşünün ki; bugüne dek, belirli nitelikleri ve özellikleri ile belli amaçlara destek veren ürünler; belli onaylarla piyasaya sunuluyor, Kadını erkeği, genci, yaşlısı, sinir sistemi hasarlısı, diyabet hastası, kilolusu, zayıfı, Obezi, Morbid Obezi, depresyonda olanı, kalp hastası, kanser riski taşıyanı, yaşam temposu çok yoğun olanı ve ev hanımı veya hormonları tavan yapmış bir genç kızı, hiç ayrım yapılmadan, herkese aynı şey, aynı vaatlerle ve gönül rahatlığıyla sunuluyor!
Bu tarzda yaklaşımlarla üretim bir baştan savma tekniği ile üretimdir, tüm insanları bir ürüne hükmetmektir, insanı tek tip ve değersiz algılamaktır. Bu kişiliksiz ve eksik, aynı zamanda insanı yalnızca tüketen bir araç gibi; yani ruhsuz kategorisinde gören bir üretim ve hizmet anlayışının standardizasyonudur. Aslında daha da kötüsü, insana özel bir değer atfedememektir…
Gelin görün ki, bu güne dek tüm insanlık bunu zaten öyle kabul de edebilmiş!
Neden kişiye özel giyim, kişiye özel tasarımlar, eğlence, spor eğitmeni, dil eğitmeni vs. olabilirken bu alanda hiç adım atılamamıştır?
Nedeni çok zahmetli ve pahalı mı olması, HK Performans diyor ki; “Bizim için her şey insana özel, tıpkı tüm diğer hizmet alanlarımızda olduğu gibi!
Amaç; yeni bir yaşam kültürüne uyumlu, Uzay Tıbbı ve Performans Tıbbı altyapısıyla desteklenmiş, herkesi kendi genetik temeli, aile yapısı, yaşam temposu ve yaşam biçimi yanında, birçok tıbbi verilerin de göz önüne alınarak, her biri bu verilere göre farklılaştırılmış kişiye özel Mikro Beslenme destek ürünleridir.
Her ne kadar ütopik görünse de, “Bir yerden başlamak gerekiyor zaten” diyor HK- Performans.
İşte bu yüzden Turbomend Butik Üretimdir. Butik üretilen Turbomend Yalnızca Size Özeldir!

-Üstün Performans Uzmanı
-Milli Sporcu
HALİL KARGULU
-Psikolog ve Tıbbı Antrenman Uzmanı
-Maraton 23 yaş altı Kırılamamış rekor sahibi
SEMİR BERBER
HK Performans Eğitim Danışmanlık Ltd. Şti.
www.turbomend.com
www.vucudunsifresi.com

13 Temmuz 2012 Cuma

YENİ BİR HAYAT PROGRAMINA VEDA! TÜRKİYE BU YÖNTEMLE ZAYIFLIYOR- 3 AYDA 34 KİLO

http://www.vucudunsifresi.com      28 Günde 13.8 kilo 42 Günde 17.5 Kg. butik online ZAYIFLAMA OKULU EĞİTİMLERİNİ ve
29,6 Kg    Bel 35 cm   Basen 28 cm    Göğ 22 cm İncelme resimlerini görmek için Tıklayınız http://www.vucudunsifresi.com/tr-tr/yorumlar.asp?RecID=428&TabID=0
Sağlıklı kilo vermek ve hızlı kilo vermek için alternatifsiz tek yol, ONLİNE ZAYIFLAMA OKULU GELİŞEREK DEĞİŞİM eğitimleridir.
Sağlıklı kilo vermek ve kalıcı zayıflamak için Kilobekciliği sistemini detaylıca incelemelisiniz.
En Etkili Zayıflama Yöntemi tartışmasız HK Performans kurumsal sunumlarıdır.
Sağlıklı kilo verme ve hızlı zayıflama yöntemleri arıyorsanız, hızlı zayıflamanın yolları için çözüm istiyorsanız bu ancak Üstün performans çalışmaları ile mümkündür.
Lütfen ÜYELİK SEÇENEKLERİ bölümümüzü inceleyiniz.
HK Performans Eğitim Danışmanlık.
http://www.vucudunsifresi.com

9 Temmuz 2012 Pazartesi

6 AYDA 64 KİLOYU NASIL VERDİ

GELİŞEREK ZAYIFLAMA KAMPI
Sokağa çıksam millet aval aval bakıyor bana. Zaten doğru dürüst yürüyemiyorum. Şikoyum...Şöyle bir baksanız çevremde birçok insan var gibi, yalnızları oynamıyorum. Ama yüzüme gülüp arkamdan dil çıkaranlar öyle çok ki...
Evet ben de YeniBir Hayat'a katılmak istedim. 122 kilo olmak nasıl bir duygu bilir misiniz hiç? Bilemezsiniz...  O yüzden Yeni Bir Hayat gibi milletin eleştiri yağmuruna tuttuğu bir programa katılma isteğimi de anlayamazsınız. Anlamanızı da beklemiyorum zaten.
Beni kimse anlamadı. Ne ailem, ne arkadaş bildiklerim... Etrafa gülücükler saçan bir delikanlıyım görünüşte. Peki ya içim?
Yeni Bir Hayat'ın yeni sezonuna katılmak istiyorum. 70 kiloya inmek, fit bir vücuda sahip olmak...
Çaresizim...

------------------------------------------------
Bakmak görmek değildir dostum.Bir zamanlar tam da senin gibiydim.  Beni 6 ayda 64 kilo zayıflatam sistem Yeni Bir Hayat gibi saçmasapan bir program değildi. HK'nın zayıflama kampıydı. Reyt,ng amacı güden bir programda zayıflama hayallerini kafandan sil. Kalıcı zayıflamak istiyorsan önce gelişerek değişmelisin.

1 Temmuz 2012 Pazar

YENİ BİR HAYAT ZAYIFLAMA DİYETLERİ Mİ DEDİNİZ?


http://www.vucudunsifresi.com/tr-tr/iddia_ediyoruz.asp?TabID=4

YENİ BİR HAYAT OBEZİTEYE ÇÖZÜM OLABİLİR Mİ? 2 HAFTADA 7 KİLO ZAYIFLAMAK NE İLE MÜMKÜN?

OBEZİTEYE KESİN ÇÖZÜM
Obezite, toplumu çok yakından etkileyen, morbid obezite adı altında ölümcül bir türü de bulunan yagın ve önemli bir hastalıktır. Obezite, anlık yöntemlerle tedavi edilemez; obezite tedavisi ne kadar uzun sürede gerçekleşirse o kadar sağlıklı ve kalıcı olur.
Yeni Bir Hayat zayıflama programındaki obez yarışmacılar kesinlikle doğru yolda değildir.  Bunları üzülerek söylüyoruz ki; Yeni Bir Hayat programına binbir umutla katılıp sonunda kazananlar bile gelecekte bunun faturasını çok ağır ödeyeceklerdir.
Gündemi takip edecek olursanız hepiniz görürsünüz. Öyle adaletsiz bir çarkın içindeyiz ki en büyük tuzaklar çaresiz insanlara özel olarak hazırlanmış gibi.
Amaç zayıflamak ise öncelikle şunu kesinlikle öğrenmeli ve bundan %100 emin olmalısınız: Başvuracağınız yöntem sizi sağlıklı ve kalıcı zayıflatacak mı, yoksa size geçici bir çözüm sunup sizi kendilerine bağımlı bir sömürge haline mi getirecekler? Evet bu nokta çok önemli. Çünkü gerçek şu ki; kalıcı zayıflamak için mevcut bir yöntem varsa bile şarlatanlarla dolu bir toplumda herkes inancını kaybetmişken çıkp da kalıcı zayıflamak için kesin yöntem budur desen bile buna kimse inanmayacaktır. Bu şekilde süregelen bir toplumun en az %30'u obez olarak kalmaya mahkumdur, ki durum aynen böyle.
Lütfen gözümüzü dört açalım.

22 Şubat 2012 Çarşamba

THE BIGGEST LOSER TÜRKİYE- OMDER UYARIYOR! THE BIGGEST LOSER "YENİ BİR HAYAT" ÖLDÜRÜYOR!



Konu: TheBiggest Loser – Türkiye,  ‘Kaybetmeye DeğerKarşıtı Çalışmalarımız!                                                                                                         
           
   The Biggest Loser Türkiye / KAYBETMEYE DEĞER!
Obez ve morbid obezlerin, formatı kapsamında yarışma şeklinde ve içerisinde kazanan veya kaybedenlerin olacağı, Amerika Menşei, Türkçeleştirilmiş hali Kaybetmeğe Değer’ olarak yayına gireceği açıklanan TV programı, kendine bir de slogan belirlemiş:
Bu şekilde damardan girmek, kimsenin haddine değildir! Bilinçsizlikle değil, Yalanla...
Para’nın göründüğü yerde, insanın imanı genleşiyor! Ama “bu kadarı fazla” değil mi? diye düşünüyoruz. Yapımcıların, gerçeklerden, gerçek hayatta yaşananlardan haberleri yoktu! Oysa onlara tümü bilimsel ve yaşanmış verilere dayalı gerçekleri anlatmaya çalıştık
Hatta bu güne kadar, hiçbir şeyden haberdar olmasalar ne yazar, artık gerçekleri biliyorlar!        Para kaç insanı feda etmeye değer? Bazılarımızın hayata gözlerini açarken, genlerinden para hırsı mı fışkırıyordu?
Yayımcı kuruluş, reyting ile yatıp, reyting ile kalkıyor, ‘ne kadar kan, o kadar şehvet’!      Sizlerde hiç Allah korkusu yok mudur? İnsanı temel alan, çağdaş, medeni ve sosyal sorumluluk hisleriniz hiç mi işlenmedi? Toplumun hissiyatına neden bu kadar uzak kalıp, sırf kendinize bu denli yakın kalabiliyorsunuz!
Duygusal olgunluk nasıl bir davranış biçimini gerektirir bilir misiniz?
Türkiye Halkı’nın 53 milyonuna yakın insanı bu programdan medet umarken, duygusal dışa yansıtılamayan o kadar acılar varken; hiç mi yüreğiniz acımaz, hiç mi insan olabilme erdemi sizi cezp etmez?
2010 yılı ortalarında, ‘Biggest Loser-Amerika’ da yarışmayı kazanan son kişi de dahil, bir çok katılımcı, programın tehlikeli olduğu üzerine, konuşma yasağına karşın, görüş belirtmişler!
The Biggest Loser Türkiye- Bu Yarışma Öldürüyor
Geçen sezonun Birincisi  Ryan Benson  “10 haftada verdiği 55 kg.’nun 14 kilosunu yarışma bitiminden sadece 5 gün sonra geri aldığını ve kısa süre içinde verdiği kilolarının 40’ını geri aldığını ve yarışmanın hemen sonrası depresyona girerek eski ‘yemek yeme’ alışkanlığına fazlası ile sarılarak, duygusal sarsıntılar yaşadığını” belirtmiş ve kendine saygısını kaybetmiştir.                                                 
Bu yarışmanın HERŞEYE DEĞER değil, HiÇBiR ŞEYE DEĞMEYECEĞiNi hatta çok daha fazlasını kaybettirdiğini açıklamıştır. Yarışma sonrası hayatı mahvolmuştur.
Tıpkı başka bir sezon kazananı bayan yarışmacı Kai gibi…

The Biggest Loser Türkiye- Bu Yarışma Öldürüyor
Kai Hibbard yarışma sürecinde 53 kg. zayıflarken, kilolarını verdiği süreden 3 kat daha hızlı şekilde,  31 kiloyu çoktan aldığını beyan etmiştir…
Ayrıca; yarışmada elenen ve tüm umudunu kaybederek intihara sürüklenenleri kimse tasvir edememekte ve ön planda tutmamaktadır… Asıl tehlike ‘kazananların geri alacağı’ aşikar kilolarda değil, kaybedenlerin (elenenlerin) yaşayacağı, ruhsal, psikolojik ve fizyolojik travmalardır.
İstisnasız tüm yarışmacılar; Yarışmalar sonrasında, kişilik olarak zayıf, zihinsel karışık veya psikolojik kaynaklı yeme bozuklukları ve benzeri sıkıntılar yaşamışlardır. Bu durum kolay geçecek gibi de değildir… Hatta olumsuz sonuçlar kişisel göreceli donanımlara göre kıyaslandığında, etkileri hiç geçmeyecek!
Bu yarışmada hiç kimse Kaybetmeyecek’ sloganı programın bizzat yapımcıları tarafından,  Bu yarışmada Kazanan kimse olmayacak şeklinde derhal değiştirilip, bir özür metni ile kendilerine aktardığımız gerçekleri anlatan yaklaşım olgunluğunu gösterebilmeliler.        
Bu şekilde davranarak, yapımcılar belki bu gün itibariyle vicdanlarındaki yükü yok edemeseler de, azaltabilme şansına hala yayın öncesinde, yayına kısa bir süre kalsa da hala sahipler!
Görevi yapımcılık olan kimseler, toplumsal gelişime, medeni yaşama katkı sağlayabilme hedeflerini benimsemelidirler, maddi hırslar ve ellerine geçirebildikleri araçlarla yaptırım veya güç elde etme zayıflığından kendilerini uzak tutmalılar. ‘Duygusal olgun’ olarak davranabilmeliler!                                                                                                         
 Keza yayımcı kuruluşlar da; toplumun sağlıklı gelişimine destek verebilecek çok hassas bir misyon üstlenmeli, toplumun üçte ikisini aşan çok yüksek bir oranda ki nüfusu direkt ilgilendiren bir konuda, kendi inisiyatifleriyle kolay olanı değil, en doğru yolu seçme erdemini göstermekte ikilem yaşamamalılar.
Bu yolda varlığını, yüreğini ortaya koyarak, büyük çabalarla gerçeklere ulaşmış, keşifler yaparak uluslar arası öncülük üstlenen insanlara, kendi sorumlulukları, misyonları ve vizyonları  çerçevesinde destek vermek şerefini kendilerine nail görmelidirler. Bizim konuya bakışımız bu yöndedir.
Evet, ana başlıkta vurgulandığı gibi gerçekten kaybetmeye değer’… Obez ve morbid obezlerin zaten anlaşılamayan ve aşağılanan ama hep direnen, tüketilmeye açık umutlarına son darbeyi vurmayı da ‘siz’ üstlenin…  ‘Kaybedecekleri ne kalmış ki zaten’ deyin, içlerinde insan olma filizi şeklinde hapsolmuş, ezilmeye açık bu nadide değeri de hedef alın, varsa geri kalan şeyleri de…
Evet, Sizin gözünüzde onlar, Sizin amaçlarınıza araç olacak yolda, gerçekten her şeylerini ‘kaybetmelerine değerler!

Bu program içinde yer alan herkes ‘KAYBEDECEK’tir!  Kazanan kimse olmayacaktır.        Bu anlamda “KAYBETMEYE DEĞER Mİ?” Bir kez daha düşünmelidir.
Saygılarımızla. 
OMDER-OBEZİTE İLE MÜCADELE DERNEĞİ                                                                                                   KURUCU BAŞKANI
HALİL KARGULU
Psikolog - Tıbbı Antrenman  ve Üstün Performans Uzmanı
SEMİR BERBER
 Bu yazı The Biggest Loser Türkiye, diğer adı Yeni Bir Hayat olan  programa uyarı niteliğindedir. Yarın sizi hayallerinize kavuşturup, öbürgün yüzüstü bırakarak ölümcül travmalara yol açabilecek böyle zararlı bir programın reklamlarına itibar etmeyiniz. Bırakın da geleceğiniz medyanın değil sizin elinizde olsun.

4 Şubat 2012 Cumartesi

Zayıflamak İsteyenler İçin The Biggest Loser Türkiye Başlıyor! Türkiye Ayakta! Zayıflamak İsteyenler Dikkat: Yeni Bir Hayat Öldürüyor!


OBEZİTE’ de YALAN RÜZGARLARI! 
Hiçbir şeyi değiştirmeden, yayınlamakta olduğumuz “The Biggest Loser Uyarı ve durum tespiti” yazımız ile birlikte bir ‘ihtarname’ olarak da daha anlamlı ve yoğun bir içerikle resmi şekilde ilgililere uyarıda bulunmamıza rağmen, kaybetmeye değer adlı program; bir manevra ile ‘yeni bir hayat’ olarak, aynı içerikler ve yaklaşımlarla Star Tv’de yayına giriyor!
‘Yeni Bir Hayat’! Ne kadar masum ve davetkâr; insana bir umut fidanı eker gibi.       Ta kalbinin orta yerine! Hiç bir zaman kalıcı çözüm bulamayan kilolu ve obezlerin özlemlerine hafif bir dokunup, onlarla oyun oynar gibi. Zaafları bu ya, tüm obezler dört elle sarılmaya kalkışıyor bu başlığa. Bataklığa saplanmış, gittikçe nefes almakta güçlük çeken birilerine, şeytanın çiçekli kokulu bir dal uzatması gibi bir durum bu!         
Bu denli sinsice ve art niyetle.
Onlar bataklıkta çırpınıp, bu yalan dala uzanmaya çalışırlarken, daha da batacaklar ve birileri bunu televizyon programı şeklinde ve soytarılıkla, tüm akılcı çözüm girişimlerinin bir alternatifi olarak gösterme cüretine kalkışarak ve de şaşaa ile TV’de reyting yakalamaya yönelecek.
Bu ve buna benzer, insan odaklı, fakat hiçbir zaman saygın olamayacak kişiliksiz yaklaşımlarla, bazen türkü yarışmaları, bazen dans veya yetenek yarışmaları organize ederek, temeli biraz da şaklabanlığa, başkalarını eğlendirmeye dayanan, kendince akıllı ama insanlıkta daha pişmemiş kimselerle karşı karşıyayız.
Bunlar belli alanlarda zaafları mevcut başkalarını, onlara uyumlu TV programları tasarlayarak veya program kopyalayarak, onları para kazanma yolunda tamamen bir araç görme prensibiyle, geçimini onların sırtlarından kazanmaya alışmışlardır. Kendilerince belirleyici konumdadırlar, cool (yani argosu xxx) davranmak onlara hava katar, bazen hiçbir etik anlayış veya prensibe uymayacak içeriklerin de, üzerini biraz zamanla örterek, çözüme ulaşacaklarını düşünürler.
Tıpkı Kaybetmeye Değer sloganı ile TV’de çığlıklarla, obezlere ve kilolulara hayatlarının (-son) fırsatını sunduklarının gürültüleri ile, aynı değerlere sahip bir yayımcı TV kuruluşunun benimsediği pişkin yaklaşımları gibi…                                  
Kaybetmeye Değer yerine ‘Yeni Bir Hayat’ sloganları ile sunmaya kalkıştıkları gibi, içerik düzeltmek yerine, sadece isim değiştirerek aynı podyumda boy gösteriyorlar.
‘Yeni Bir Hayat’ bizim OMDER olarak şiddetle karşı çıktığımız, daha önce Kaybetmeye Değer adı ile benimsetilmeğe çalışılan TV programının kendisi.


Bizi; her türlü bilimsel verilerle, asla tartışma konusu ettirmeyeceğimiz insani değerler prensipleriyle ve sadece gerçekleri ortaya koyan girişimlerimizle hep karşılarında bulacaklar.
Yalanların, manipülasyonların, hilelerin ve tasvir edebilecekleri her türlü gerçekleri veya gerçek algıları çarpıtacak girişimlerin karşısında, fena şekilde bizi bulacaklar.
Çünkü, ‘Kaybetmeye Değer’ yeni adıyla ‘Yeni bir Hayat’ orijinali ‘The Biggest Loser’ olan ve içler acısı sıkıntıları insanlara yaşatıp, onları yüz üstü bırakacak, hiçbir anlamda saygınlığı olmayan, gerçekleri çarpıtan ve bundan kendine sırf maddi bir yarar uman Kişiliksiz Bir Program.
Amerikan versiyonun da; sezon finalisti Kai Hibbard, çok açık şekilde arka planda dönen tüm gerçekleri sözde konuşma yasaklarına rağmen artık bu  yalan dolana dur demek için detaylıca şöyle anlatmıştır.
Kendisi 53 kg vermiş ve yarışma hemen sonrası  tam 40 kilosunu ve devamında daha fazlasını alarak  tüm hayatı  alt üst olmuştur. Ve şu şekilde açıklamalarda bulunmuştur.
The Biggest Loser Yeni Bir Hayat
 “Programda baskı altındasınız. Egzersizlerde yaralanan çok kişi var. Beslenmenizi görmezden gelip, gösterideki eğitmenleri dinlemek zorundasınız.
 Canlı yayında kilonuz farklı açıklanıyor. Ses çıkaramıyorsunuz. İnsanlar bana gelip soruyor; “ ben neden senin gibi haftada 12 kilo veremiyorum” . Oysa bunu ben de başaramamışım. Programın çarpıtması. Sonuçta televizyon.  Sonuçta ben oraya birilerine minnettar ve birilerine ilham kaynağı olmaya gidiyorum.  Bu aldatmacada sorumluluk aldığım için,  bu aldatmacanın devamını sağladığım için,  kendimi suçluyorum.
 Kilo oranlarımız basına açıklandığında hep çarpıtma söz konusuydu. Tv’deki bir haftayla, dış dünyadaki bir hafta aynı değil. Çoğunlukla o kilolar daha uzun zamanlarda veriliyor.  yada bazen daha az.  Ama bir hafta değil! Burada kilo kaybı tamamen değerlendirme amaçlı. Unutulmamalı ki;  The Biggest Loser Tv için gösterilen bir kilo kaybı kampı değildir; Bir kilo kaybı kampı gibi görünmek için yapılmış  bir TV gösterisidir.” 
Bunu gerçekleştirebilmek için de yarışmacılara ağır baskı uyguladıkları bir gerçektir. Nitekim ben bu programda; bazı spor hocalarından bile daha iyi bildiğim doğrulardan, vazgeçmeye şartlandığımı söyleyebilirim.”
 Hilbard; programı kilo konusunda birkaç ciddi sorunla birlikte bıraktı. Diğer yarışmacılar gibi o da yarışmadaki baskı ortamını ve sorumluluğu normal yaşantıda bulamadığı için kilo aldığını savunuyor.
  Hilbard’ın kocası çekim sırasında onu ziyarete gittiğinde, onda kilonun da ötesinde farklı bir değişim gördüğünü söylüyor. “Onun içindeki dönüşümü gördüm. Uçuk kaçık, farklı gözüküyordu. Çok meşguldü ve sürekli spor salonuna gidiyordu. Asla uyumadı. Özel düzenlenen şeylerle beslendi, bunlar asla normal insanların yediği şeyler değildi.”
 Hilbard diyorki; “benim Durumum asıl;  sağlık profesörü olan bazı aile bireylerimin, bazı sahnelere müdahale etmesiyle kötüleşti.”
“Saçlarım bile dökülmeye başlamıştı...”

  “İnsanlara ilham kaynağı olmak güzel. Bunun için kendimle gurur duyuyorum ama The Biggest Loser’a minnettar hissetmiyorum kendimi asla. Aksine bu programın bir parçası olup da devamını sağladığım için insanları incittiğimi düşünüyorum.
  Ben bu programa para kazanmak için başlamadım aksine programla sözleşme yaparak kendi paramı riske attım.
 Finalde kendimi öyle korkak hissettim ki. Konuşamıyordum, gerçekleri söyleyemiyordum. Eğer bir noktadan sonra biri gelip de bana gerçekleri sorsa anlatırdım. Şuan bunları açıklamakla ailemi de maddi riske atmış oluyorum. Kendimi kötü hissediyorum. Birçok insan için zararlı olan bir programın parçası oldum. Şimdi durumu daha iyiye çevirme sorumluluğu da benim... Belki de biraz da finaldeki korkaklığımı hafızamdan silmek istiyorum.
 Birçok yarışmacı arkadaşım benle aynı fikirde olduklarını ama konuşmayacaklarını, konuşamayacaklarını söylediler.”  Diyor…
Diğer bir sezon Erik Chopin

The Biggest Loser Yeni Bir Hayat
Eric Chopin Nbc kanalının sunduğu En çok kaybeden yarışmasının finalisti. Yarışmada en çok kiloyu o kaybetti ve bu ünvanını da 8.sezonda kırmalarına kadar sürdürdü. Eric 8 ayda 214 ıbs kaybetti yani yaklaşık olarak 97 kilo. İlk başladığında 407 ıbs (186 kg) iken 193 ıbse kadar düşüp ( 87 kg) oldu.  Ama asıl facia o zaman başladı. Yarışma biter bitmez hızlı kilo almaya başlayan ve kendini durduramayan Eric, verdiği tüm kiloları 1.5 yıl içindefazlası ile geri aldı. Yarışma sürecince yaşadıklarını imaladığı sözleşmeden korkarak anlatamayan Eric bu yarışma ile zaten alt üst olan hayatını, daha da içinden çıkılmaz bir şekilde derinleştirerek artık ölüme gün saymaktadır.

Erik Chopin aksine başka bir sezon birincisi olan Ryan Benson Yaşadıklarını çok içtenlikle şu şekilde anlatmıştır.
Ryan benson biggest loser yarışmasının 1. sezonunun finalisti;
Yarışmada 122 pounds (55 kg) kaybedip, yarışmadan sonra ise ilk 5 günde 14 kg’sunu devamında 3 ayda 90 pounds (40 kg) geri aldı. Sonrasında ise eski kilosunu bile arar oldu!  Nasıl mı?  işte onun hikayesi;
Showukazanırken  o kadar yükseldim ki, birden aşağıya düştüm ve depresyonagirdim. Showdan önceki eski alışkanlıklarıma geri döndüm. Yarışma da zirvedeyken ikizlerim dünyaya geldi.  O güzel yavrularım için ben de hayatta olup, onlara gereken her türlü desteği yapmalıydım. bu da sağlıklı olmakla mümkündü. bu yüzden realitiy show benim için bir eğlenceydi ama onu kazanmak da çok istemiştim. Benim için showu kazanmak, kilolarımdan kurtulmak demekti ve ben de bunu yaptım.
The Biggest Loser Yeni Bir Hayat
Yarışmayı kazanmak o kadar çok istiyordum ki; final tartımından önceki 10 gün boyunca tek damla yemek yemedim.. Temel olarak suyun içine limon koyup, taze sıkılmış limon suyu, bitki  şurubu ve acı biber tükettim. Yarışmanın kuralı kilo kaybettiren ilaçları kullanmamaktı, ben de öyle yaptım. Sadece kendimi aç bıraktım.  Final'den 24 saat öncesine kadar yemeyi tamamen kestim, ne katı ne sıvı hiç bir şey. Sonra eski okul numaralarımdan olan güreşçilik yaptım.  Deri bir takım giyip, monoton olarak günlerce koştum ve buhar- sauna  odasında saatlerce, fazlaca kaldım. son 24 saat içinde tahminen 10-13 ıbs (4.5-5.5 kg) su kaybı yaşadım. Final tartımına kadar idrarımdan kan gelmeye başlamıştı.
Show bittikten sonraki 5 gün geçmişti ki; yaklaşık olarak 32 ıbs (14.5 kg) geri almıştım. Yemekten dolayı deği,l sadece vücut sistemimi geri normale çevirirken, çoğunlukla sıvı yerine koyarak.Böylece 5 günün içinde tekrar 240 ıbs (108 kg) olmuştum bile, bu delilik!
Sonuç olarak, bunu burada söyleyen tek benim ki; showdan almam gerekeni almadım, yani alışkanlıklarımı ve hayat tarzımı değiştirmeyi kazanmadım. Bu bir şhow du bizlerde reyting uğruna piyon gibi kullanıldık! Bu yarışma benim tüm hayatımı mahvetti. Depresyona girdim ve sürekli kilo alıyorum…”
 Ryan Benson gibi örnekleri göremeyen ve bu tür show programlarında kalıcı zayıflayacağını veya kilo verirse asla kilo almayacağını düşünen tüm kilolu obezler, mevcut yaşadıkları  travmaların çok dahafazlasını yaşayacaklarını asla unutmasınlar.
Üstelik bu örnekler sezon birincileri olup, şartlanma şiddeti oldukça güçlü ve normalde kilosunu daha uzun süre koruması beklenen kişilerdir!  Birde yarışmanın ortasında elenen ve hadi artık “sen işe yaramazın tekisin” diye yarışmadan atılan-ayrılan obezlerin ruh halini şimdiden tasvir etmek  çok da zor değildir.  Azıcık kişilik zafiyeti olan bireyler İntiharı, değilse, diğerleri de  kesin şekilde çok büyük depresyonları  yaşayarak, kendilerini tamamen eve kapatan ve 300-500 lük   insanlar grubuna dahil edenler. Olacaklardır. Tüm bu gerçeklere rağmen bu gerçekleri şimdiden görememek ise olsa olsa ahmaklıktır.
Unuttukları şey, burada insanların yeteneklerini değil, yaşama dair umutlarını ve geleceğe bakışlarının yanında, ruhsal ve fiziksel sağlıklarını yarışma ve eğlence konusu yapmaya kalkıştıklarıdır.
Bu anlamda sunulan ‘Yeni Bir Hayat zafiyet ve sıkıntılara gebe                yenibir hayat’tır!      
 
OMDER-OBEZİTE İLE MÜCADELE DERNEĞİ 
KURUCU BAŞKANI
HALİL KARGULU
Psikolog - Tıbbı Antrenman  ve Üstün Performans Uzmanı
SEMİR BERBER

The Biggest Loser Türkiye Başlıyor, Yeni Bir Hayat Star Tv Zayıflama Programı

KONU:The Biggest Loser Türkiye adı altında Yurt dışından yapım- yayın hakları satın alınmış olan Obez ve Morbid Obezlerin zor koşullara dayanıklılıklarının yanı sıra, ne pahasına olursa olsun, en çok kilo vermelerini temel alarak, obez ve morbid obez yarışmacıların elenmeleri veya kazanmaları usulüne dayanan, kısmen canlı yayınlanacak programınıza yönelik, Derneğimizin Uyarı ve Durum Tespitidir!
Obezite ile Mücadele Derneği (OMDER) olarak, programınız yayına girmeden önce, aşağıda sıraladığımız konulara yönelik olarak farklı algı ve yaklaşımların her türlü sebep ve sonuç ilişkilerinin yanı sıra, program sonrasındaki süreçte yaşanacak travma ve intiharla sonuçlanabilecek psikolojik çalkantıların da göz önünde bulundurulmasının uyarısını yapmakla birlikte,sorumlulukları hatırlatarak gözden kaçırılmamasını talep etmekteyiz.
OMDER olarak, bu talebimiz, tamamen yaşanmış gerçeklere uygun, bilimsel verilere dayandırabileceğimiz hukuksal boyutu da içermektedir!
Obezite; ciddi, çok yönlü ve kompleks bir sağlık sorunu olmakla birlikte, bir çok zafiyetler içeren zayıf bir yana da sahiptir. Sosyal ve psikolojik baskıyla zayıflama isteği duyan obez bireyler bu yöndeki eylemlerinin bilinçaltı zorlamaları ile yaşadıkları zafiyetleri sonucunda, bazen ölüm de dahil olmak üzere her türlü riski göze almaktadırlar. 
The Biggest Loser Türkiye Star Tv
Hal böyleyken,  yarışma çerçevesinde obez bir yarışmacının The Biggest Loser programında kendi adına sağlık risklerini üstlenmek üzere imza ile sorumluluk alması, gizlilik sözleşmesi imzalaması, konuşma yasaklarının getirilmesi, insan zafiyetine dayanmakta olup, yasal olarak yeterli ve geçerli değildir.    

İrade kavramının obezite veya obezler ile bir arada kullanılması en büyük yanlıştır! EK 1’DE YER ALAN AÇIKLAMADAN DA GÖRECEĞİNİZ GİBİ Ne yeme içme boyutunda, ne de fiziksel performans alanında irade, farklı yaklaşımlarla ele alınsa bile bir arada kullanılamaz! Böyle bir yaklaşım, obez bireylerin manipülasyona açık ruhsal durumunu suistimal etme, fizyolojik gerçeklikleri göz ardı etme, kısacası insan sağlığını bilinçli riske atıp ticari anlamda araç olarak kullanmaya kalkışmak ile eş anlamlıdır. Her biri diğerinden daha vahim, insanı rencide edecek bu yaklaşımlar tarafımızca onaylanmamaktadır. Asla da onaylanmayacaktır.! 
The Biggest Loser öldürüyor!                  
Resmi istatistiksel verilere göre %72 oranında ki kilolu veya obez Türkiye Halkı’nın yaşamakta olduğu fiziksel ve duygusal-ruhsal acıların gerisinde akıtılan gözyaşlarının sergilenmesi ve beyaz camda kirlilikle sunulması,  suç teşkil edecektir! Toplumun büyük çoğunluğunu oluşturmasına rağmen ruhsal – duygusal yorulmuş ve zayıf kalmış insanların gözyaşları, birilerine ticari çıkar sağlamak üzere reyting konusu yapılamaz!
OMDER olarak yıllardır özenle üzerinde çalıştığımız ‘obeziteye yönelik doğru bakış açısı’ medya etkisiyle kurumsal ticari çıkarlar uğruna, bilinçli veya bilinçsiz yanlış mesajlar ve imajlar giydirilerek yıkılamaz!  Obeziteyle ilgili yanlış mesaj ve imajlar konusunda ısrarlı olunması halinde, yetkililere sorumluluklarını hatırlatmanın yanı sıra, dernek olarak konunun takipçiliğinde ve sorumluluğumuzu yerine getirmekte sonu nereye varırsa varsın, ısrarlı olacağımızın bilinmesini isteriz.

Formatı itibariyle, yarışmacı obezler arasında belli kıstaslarla elemeler yapılması ciddi sorunları beraberinde getirmektedir ve bunların yaşanılması kaçınılmazdır. Fiziksel veya ruhsal travmalar, yarışmalar sürecinde tezahür etmese dahi, sonrasında daha sıklıkla ve daha derin oluşması kesindir. Yurt dışı uygulamalarda bu yönde çok açık yaşanan sorunlar mevcuttur. Ruhsal, duygusal travmaların bedene de yansıyan rahatsızlıklarını yaşayan, Verdikleri kiloların çok daha fazlasını geri alan, ruh sağlığı ve fizyolojisi tamamen bozulmuş, hastanelik olmuş, pek çok örnek gösterilebilir.(EK-2)  Burada ifade etmek istediğimiz açıklıkla şudur ki;
Bu programın ardından program katılımcıları adına ölüm ve intihar olayları yaşanması dahi çok muhtemeldir. Bir, üç ve beş yıllık katılım sonrası yaşanması muhtemel travmaların sorumlularını şimdiden açıklamayı ve obezite’nin bir reyting aracı olamayacağını da bu gün itibariyle açıklayarak zaman varken; yanlış atılan adımların düzeltilmesinin etik anlamda da gerekliliğini vurgulamak, en öncelikli sorumluluğumuzdur.
The Biggest Loser, Türkiye için bir tehdit unsuru.
The Biggest Loser Star Tv Yarışma Programı
OMDER olarak uyarılarımız dikkate alınmaz ve elemeler sırasında ve sonrasında, travmalara ve yaşamsal tehlikelere varan durumlar yaşanırsa, bunun adı televizyon programı olamaz!
OMDER olarak yeniden ve yine uyarıyoruz, programınızın ardından, katılımcılar arasında ölüme teşebbüs olayları olması olasılığı çok yüksektir. Olması hiç arzu edilmeyen bu durumda sorumluluk yapımcı firma ve yayını kabul eden yayımcı kuruluşundur.
EK 3’DE YER ALAN AÇIKLAMADAN DA GÖRECEĞİNİZ GİBİ, sıraladığımız  tüm yaklaşımlar ve paylaşımlar OMDER’in yıllar boyunca titizlikle araştırdığı obezite, kilolu olma hali ve kilo psikolojisi konularında yürüttüğü çalışmalar, elde ettiği veriler ve arşivlerden ulaştığı sonuçlardır. 
Yani uyarılarımız size, yarışmanıza ya da kuruluşunuza yönelik bir tutum değil sadece gerçeklerin bilinçle ve doğruca yansıtılması amacıyladır.
The Biggest Loser Türkiye Star Tv Zayıflama Programı
Obez bireylere ilişkin saydığımız tüm olguların, bir televizyon program formatı ile geçiştirilmesi mümkün değildir!  Program menşesinin Amerikan olması hiçbir ayrıcalık ya da güvenilirlik kaynağı olamaz. Hatta obez Amerikan Halkı’nın malum yapısıyla ilişkilendirilmesi daha gerçekçi bir yaklaşımdır.
Kültürel farklılıkların temelinde daha duygusal bir toplum oluşumuz göz ardı edilmemelidir. Sadece bu özellik bile, program süresinde ve sonrasında yoğun travmalar yaşanacağının işaretçisi olmaya yeterlidir. 
The Biggest Loser Programına karşı olduğumuz  gibi The Biggest Loser Türkiye" Yeni Bir Hayat" programına da karşıyız.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, OMDER olarak tüm birikim ve bilgi altyapımızla destek sağlamak için yukarıda açıkladığımız ayrıntıların çalışmalarınızda duyarlılıkla ele alınması ve yaklaşımlarınızda özen gösterilmesi durumunda yanınızda olacağımızı bilmenizi isteriz,
Hiç arzu etmemekle birlikte aksi durumda da OMDER olarak Obez ve Morbid obezlerin (hastaların ) bu yöndeki zafiyetlerinin reyting uğruna suiistimaline izin vermeyeceğimizi de bilgilerinize sunmak isteriz.
Obezite konusuna katkı sağlayacak başarılı bir yayın ve çalışma dönemi dileriz. Saygılarımızla.

OMDER-OBEZİTE İLE MÜCADELE DERNEĞİ                                                                                                   KURUCU BAŞKANI
HALİL KARGULU
Psikolog  / Üstün Performans Uzmanı
SEMİR BERBER 

Yeni Bir Hayat Star Tv- The Biggest Loser Türkiye İzle



Slogan olarak belirledikleri ‘Yeni Bir Hayat’, zafiyet ve sıkıntılara gebe yeni bir hayat’tır!      
‘Yeni Bir Hayat’ başlığı ne kadar masum ve davetkar değil mi?, İnsanın içine ekilen bir umut fidanı gibi. Tam kalbinin orta yerine! Hiç bir kalıcı çözüm bulamayan kilolu ve obezlerin özlemlerine, içlerinde yanan çözüm ateşine hafifçe bir dokunup da kaçar gibi, onlarla oyun oynar gibi.
yeni bir hayat star tv
Tüm obezler dört elle sarılmaya kalkışıyor bu başlığa, zaafları bu olduğu için. Bataklığa saplanmış, gittikçe nefes almakta güçlük çeken birilerine, şeytanın çiçek kokulu bir dal uzatması gibi bir durum bu!         
Ne sinsice ve art niyetli… Yeni Bir Hayat
Onlar bataklıkta çırpındıkça, yalancı dala uzanmaya çalıştıkça, daha da batacaklar ve birileri bunu reality show şeklinde, büyük bir “soytarılıkla”, tüm akılcı çözüm girişimlerinin bir alternatifi olarak gösterme cüretine kalkışarak, şaşaa ile TV’de reyting yakalamaya çalışacak…
Bu ve buna benzer insan odaklı fakat hiçbir zaman saygın olamayacak kişiliksiz yaklaşımların birçok örneğini bazen türkü yarışmaları, bazen dans veya yetenek yarışmaları olarak da görmekteyiz. Temeli, biraz da “şaklabanlığa”, başkalarını eğlendirmeye dayanan, kendilerince akıllı ama insanlıkta henüz pişmemiş kimselerin ortaya koyduğu projedir bu!
Obezite; ciddi, çok yönlü ve komplike bir sağlık sorunu olmakla birlikte, bir çok zafiyetler içeren zayıf bir yana da sahiptir. Sosyal ve psikolojik baskıyla zayıflama isteği duyan obez bireyler, bu yöndeki eylemlerinin bilinçaltı zorlamaları ve yaşadıkları zafiyetlerin sonucunda, bazen ölüm de dahil olmak üzere her türlü riski göze almaktadırlar. 
yeni bir hayat star tv
İrade kavramının obezite veya obezler ile bir arada kullanılması en büyük yanlıştır! EK 1’DE YER ALAN AÇIKLAMADAN DA GÖRECEĞİNİZ GİBİ “Ne yeme içme boyutunda, ne de fiziksel performans alanında irade, farklı yaklaşımlarla ele alınsa bile bir arada kullanılamaz! Böyle bir yaklaşım, obez bireylerin manipülasyona açık ruhsal durumunu suiistimal etme, fizyolojik gerçekliklerini göz ardı etme, kısacası insan sağlığını bilinçli olarak riske edip ticari anlamda araç olarak kullanmaya kalkışmak ile eş anlamlıdır. Her biri diğerinden daha vahim, insanı rencide edecek bu yaklaşımlar tarafımızca onaylanmamaktadır.” Ve asla da onaylanmayacaktır.!                    
Formatı itibariyle, yarışmacı obezler arasında belli kıstaslarla elemeler yapılacak ve bu da ciddi sorunları beraberinde getirecektir. Bunların yaşanılması kaçınılmazdır.
Fiziksel veya ruhsal travmalar, yarışmaların sürecinde tezahür etmese dahi, sonrasında sıklıkla ortaya çıkacaktır.
yeni bir hayat star tv
Bu programın ardından, yarışmacıların ölüm ve intihar vakaları yaşaması dahi çok muhtemeldir. Bir, üç veya beş yıl sonra katılımcıların yaşanması muhtemel travmalarının sorumlularını şimdiden açıklamayı ve obezite’nin, Engellilik halinin, bir reyting aracı olamayacağını da bu gün itibariyle açıklayarak zaman varken, yanlış atılan adımların düzeltilmesinin etik anlamda gerekliliğini vurgulamak en öncelikli sorumluluğumuzdur. Yapımcıların ve Yayıncı TV kuruluşunun göz ardı ettiği şey; bu şekilde insanların yeteneklerinin sınanamayacağıdır, insanların yaşama dair umutlarını ve geleceğe bakışlarını, ruhsal ve fiziksel sağlıklarını yarışma ve eğlence konusu yapmaya kalkıştıklarıdır.
Bu anlamda sunulan ‘Yeni Bir Hayat zafiyet ve sıkıntılara gebe yeni bir hayat’tır!      
Tüm dünyada benzer formatta yayınlanan geçmiş zamandaki tüm finalistlerin durumları içler açısıdır. Amerikan versiyonunda 97 Kilo veren Eric Chopin, 1.5 yıl içinde tüm verdiklerini geri aldığı gibi artık hayatı zindana dönmüştür. Aynı şekilde sezon finalisti Ryan Benson 55 kilo vermiş daha 1 hafta geçmeden 14 kilosunu geri almıştır ayrıca hastanelik olmuş ve komaya girmiştir. Yine yurt dışı formatlarından birinde; sezon birincisi Kai Hibbard yarışmada 53 kilo vermiş ve 3 ay içinde 40 kilosunu çabucak geri almıştır. Çok uzaklara gitmeye gerek yok, Türkiye’de 2005 senesinde yayınlanan  “ŞİMDİ ZAYIFLAMAK İSTİYORUM” yarışmasında sezon boyunca toplam verilen kilo 250 kg. olurken, yarışma sonrası aynı yarışmacıların aldığı kilo tam 385 kg olmuştur. Sezon birincisinin sokağa çıkacak yüzü kalmamış ve yaşadığı psikolojik travma sonrası ölüme gün saymaktadır.
Bu gibi gerçek yaşanmış örnekleri göremeyen ve bu tür reality show programların da kalıcı zayıflayacağını veya kilo verdiğin de asla kilo almayacağını düşünen, program içinde; kendine, eşine ve çocuklarına söz veren fakat bağımlı olduklarının farkında bile olmayan yarışmacılar ve tüm kilolu obezler, bu tür kişiliksiz ve bilinçten uzak bir formatta, mevcut yaşadıkları travmaların çok daha fazlasını yaşayacaklarını asla unutmamalıdırlar.
‘Kaybetmeğe Değer’ yeni adıyla; Yeni bir Hayat orijinali de The Biggest Loser’ programı; İnsanlara içler acısı sıkıntılar yaşatıp, onları yüz üstü bırakacaktır. Hiçbir anlamda saygınlığı olmayan, gerçekleri çarpıtan ve sadece ticari kaygı taşıyan kişiliksiz bir Programdır.
Bir de yarışmada elenen ve tüm umudunu kaybederek, intihara sürüklenenler var. Kimsenin tasvir edemediği ve göz ardı ettiği asıl tehlike, ‘kazananların geri alacağı’ aşikar kilolarda değil, kaybedenlerin (elenenlerin) yaşayacağı, ruhsal, psikolojik ve fizyolojik travmalardadır.
İstisnasız tüm yarışmacılar; Yarışmadan sonra, kişilik olarak zayıf duruma gelmiş, zihinsel olarak karışık veya psikolojik kaynaklı yeme bozuklukları ve benzeri sıkıntılar yaşamışlardır. Bu durum kolay geçecek gibi de değildir… Hatta olumsuz sonuçlar kişisel göreceli donanımlara göre kıyaslandığında, etkileri hiç geçemeyecek kadar ağır olabilir!
Omder olarak; son dönemde defalarca yazılı ve sözlü bildirdiğimiz gerçekleri, son bir kez daha program yapımcılarına duyurmak istiyoruz:
“Obez ve morbid obezlerin zaten anlaşılamayan ve aşağılanan ama hep direnen, tüketilmeye açık umutlarına son darbeyi de vurmayı ‘siz’ üstlenin…”  Kaybedecekleri ne kalmış ki zaten” deyin, içlerinde insan olma filizi şeklinde hapsolmuş, ezilmeye çok açık bu nadide değeri de hedef alın, varsa geri kalan şeylerini de…
Sizin gözünüzde onlar; Amaçlarınıza araç olan yolda, gerçekten her şeylerini ‘kaybetmeye değerler!
Programın bizzat yapımcıları tarafından ‘Bu yarışmada hiç kimse Kaybetmeyecek’ sloganının,  Bu yarışmada Kazanan Kimse Olmayacak şeklinde derhal değiştirilip, bir özür metni ile kendilerine aktardığımız gerçekleri anlatan bir yaklaşımla değiştirme olgunluğunu göstermeleri gerekmektedir.        
Bu program içinde yer alan herkes ‘KAYBEDECEK’tir!  Kazanan kimse olmayacaktır.       
YENİ BİR HAYAT  tv programı derhal durdurulmalı ve MORBİD OBEZ yani ölümcül derecede kilolu olan bilimsel olarak “engelli” statüsünde bulunan bu insanların asla eleme usulü ile yarıştırılmamaları ve sağlıklarının bir reyting konusu yapılamayacağı yetkililere bildirmelidirler. İlgili bakanlıklar derhal müdahale ederek, insanların umudunu ve tüm geleceğini çalan bu programı durdurmalıdırlar.
 OMDER diyor ki;  Bu yarışmada herkes kaybedecek!, Kendileri, aileleri ve çocukları. Bu yarışma içinde yer alan herkes zamanla mevcut  durumlarına bile şükredecek derecede  KAYBEDECEKTİR!
Yarını bugünden görememek en büyük kaybımız olacaktır…
OMDER-OBEZİTE İLE MÜCADELE DERNEĞİ 
KURUCU BAŞKANI
Psikolog - Tıbbı Antrenman ve Üstün Performans Uzmanı